31 Ağustos 2008 Pazar

Uzun bir aradan sonra yeniden...

Bu sefer baktım da gerçekten uzunca bir ara vermişim. Blogum yeni yazılarımdan yoksun kaldı.. Ama ancak toparlandık. Bavul telaşı ev temizliği falan derken. Gelir gelmez yazamadım. İnternette de sorun oldu bir ara o da tuz biber ekti tabi. bugün nihayet yazıyorum. Parmaklarım klavyede gezinirken bir yandan da yazacağım şeyler kafamda dolanıp duruyor birleştirmeye çalışıyorum. Beni yazı yazmadığım için merak edenler olmuş. Sevindim merak etmelerine aslında çünkü bu beni özlediklerini ve benden yeni şeyler beklediklerini anlatıyor. Benim için ne derece güzel bir duygu olduğunu ancak benim gibi uzaklarda olanlar bilebilirler sanırım. Herkese teşekkür ediyorum güzel yorumları ve buradaki günlerimdeki güzel arkadaşlıkları için.
Anlatmaya başlamak gerek artık sanırım Türkiye günlerimi. Şimdi bile bir heyecan bastı aniden. Yeniden yaşayacağım o güzel zamanları anlatırken sizlere ve fotoğraflarım eşliğinde tabiki.

Gidişimiz yine maceralı oldu ama öncekiler kadar değil. Sabah trafiğe yakalandık biraz telaşlandık uçağa yetişemeyeceğiz falan diye. Neyse onu da hallettik şansımız yaver gitti vaktinden de erken oradaydık. Ben yine her zamanki gibi paniktim tabiki uçağa bineceğim için. Uçakta da suratım bir karıştı zaten:) Ne stresli şey şu uçak. Tamam çok sevimli falan hatta inanılması güç bir şey o kocaman aletin bulutlarda süzülmesi ama yine de benim için delice bir şey. Her zaman dile getirdiğim gibi otobüs olsa onunla bir haftada gelmeye razıyım ben. Bu sefer çok istekliydim gökyüzünde fotoğraf çekmeye ve sizlerle paylaşmaya. Nihayet başardım. Kalkış ve iniş hariç normal giderken gökyüzünde foto çekmeye birşey demiyorlarmış. Ben de pek güzel çektim. Ama biraz korkarak ve çabuk çabuk çektim:)

Puf puf bulutlara bayılıyorum pamuk şeker gibiler adeta. İnsana büyük bir uçma isteği veriyorlar.



Uçağımız da pek havalı canım. Ama o havası bana sökmüyor malesef. Yine de Türk Hava Yolları bizi sağa sağlim evimize ulaştırdığı için minnettarım. Buradan da söylemiş olayım.

Havadayken lost dan senaryolar dizi dizi sıralandılar kafamda..Böyle uçak yolcuklukları yapmaya mecbur insanlar için tehlikeli bir diziymiş bu lost onu anladım:) Neyse herşeye rağmen güzeldi. Ama en güzeli annemle babamın bizi orda bekliyor olmasıydı. Nasıl sevindim nasıl içim doluverdi onları görünce. Çoook özlemişim zuzularımı:) Evde de bizi harika yemeklerin beklediğini bilmek ayrı bir sevinç konusuydu zaten. Kısa tatilimiz boyunca hep bugün ne yiyeceğiz ya da yarın ne yiyelim diye düşünüp durdum. Ve bu sefer yaptığım uzun listemin çoğunu yedik. Bir ara onları da size yazarım. Akşamki güzel yemekleri yedikten sonra anneler için alınan geleneksel Cezayir kıyafetleri sahnedeydi. Valla iyiki de almışız pek de güzel oldular.


Annegülüm de Funda annemde kırmızıyı sevdikleri için böyle bir tercih yaptık. Bence pek de güzel oldu:)


Böylece İzmitteki günlerimiz başladı. Sabahları şık kahvaltılar mis gibi peynirler sucuklar. Tanrım yeme de yanında yıllarca yat yani o derece. Ama tabi biz yemeyi tercih ettik bunca aylık uzak kalmadan sonra. Gerçi benim pek uzun olmamıştı ayrılığım haziran başıydı geldiğimde türkiyedeki kısa ara tatilimden. Yine de bu sefer bana sanki o iki ay çoook uzun gibi gelmişti. Türkiyeye devamlı gitmenin de bir kötülüğü bu işte. Her gittiğinde bir parçan orada kalıyor ve döndüğünde buraya uyum sağlamak zorlaşıyor. O yüzden çok sık da gitmemek gerek aslında. Ama hasretlik işte boşveeer. O tatil anı yaklaştığında hiç düşünmüyorum bile bunları ne yalan söyleyeyim.


Bu seferki tatilimiz yaz dönemi olduğu için aslında İzmitte fazla vakit geçiremedik. Ben hemen tabi ilk iş kuaföre gittim. Oooh bir güzel kahvemi söyledim ve kokoş olmaktan büyük bir keyif alarak bakım yaptırdım saçlarımı kestirdim. İşte bu yeni halim. Bakalım beğenecek misiniz? Yine dayanamadım bakır oldum:)


Yanımdaki arkadaşlarım sağımdaki Fulya solumdaki de Melek. İkisi de ilkokul arkadaşlarım. Fulya ile zaten görüşüyorduk Ankara'dan döndüğümden beri üniversiteden sonra ama melek ile ilk defa görüştük. Facebook da bulduk birbirimizi sonra da haberleşip denk getirdik zamanlarımızı. Çok da iyi oldu. Sıra arkadaşımı yeniden görmek güzeldi. Fulya ile de çok güzel günlerimiz geçti izmitte hep anarım. Nasıl da özlüyorum o günleri. Evlerinin balkonundaki şuh kahvaltılarımızı ve annesinin reçellerini.

İşte şimdilik bu kadar daha yazacağım çok şey var ama hepsini bir anda tüketmeyeyim öyle değil mi. Fotoğraflarımı da düzenleyeyim o zaman yeniden yazacağım. Herkese sevgiler. Yeniden buralarda olmak güzel...

25 Ağustos 2008 Pazartesi

Tatil bitti Cezayir günleri yeniden başladı

Herkese merhaba yeniden;
Üzerimde biriken büyük yorgunluğumla yazıyorum size şu an. Yarın olmasını bekleyemedim. Kelimelerim benden çıkmak için son derece sabırsızlar.
Uçak yolculuğu benim için her zamanki gibi stres yüklüydü. Hatta düşünüp de en sonunda yatıştırıcı bir ilaç almaya falan karar verdiğim halde telaştan unuttuğum için yine kendimi kasarak geldim onca yolu. Ama bu sefer cam kenarında oturmadım o beni biraz rahatlattı. Evimizdeyiz şimdi. Bacaklarım deliler gibi ağrıyor ve kocaman da şiştiler minik ayaklarımla birlikte balon olma yolunda ilerliyorlar. Tatil çok güzel geçti ama çabucak geçti o kadar tembih etmeme rağmen kendisine günbegün geçme diye. Şimdi yine kaldığımız yerden devam. Sanki hiç gitmemişiz gibi hissettiğimiz duygularımız yeniden yerlerindeler. O kadar çok kelimem var ki yazacak. Oradaki her anımı yazmak istiyorum buraya. Şimdilik sadece geldiğimi haber vermek istedim artık bol bol yazarım. Şu anda yapmak istediğim iki şey var biri kana kana su içmek ve sonra da uyumak. Yeni yazılarda görüşmek üzere. Yeniden blogumda olmak herşeye rağmen çok güzel. Yazmaya bayılıyorummmmm:):)

7 Ağustos 2008 Perşembe

Türkiye'den haberler

Herkese merhabaa. Şu anda izmitteyim.Kuzenimin kafesinden yazıyorum dayanamadım. Herşey çok güzel gidiyor. Çok özlemişim memleketimi. Güzel yemekler yemeğe başladım bile.Gerisi de gelecek umarım. Annemin yemeklerini de çok özlemişim. Havalar güzel şansımıza. Hafta sonu da kefkene yazlığa gidicez teyzemlerin yanına. Eski arkadaşlarımı da göreceğim için çok heyecanlıyım. Hemen kısa kısa yazıyorum daha sonra yeni fotolar ve haberler eklemek üzere geri döneceğim. Herkese sevgiler izmitten:)

1 Ağustos 2008 Cuma

Tatile İki Gün Kala



Bugün nihayet günlerden sonra evimizdeydik. Sabah yine keyifli bir uyku çektik. Öğlenden sonra uyandık. Güzelce kahvaltı ettik. Yine koca bir demlik çayın çoğu kaldı. Sadece bir bardak içtik. Ben yine umutla belki iki bardak falan içeriz diye fazla demlemişim sanırım. Sonra temizliğe başladım ben. Zaten planını yapmıştım. Süpürdüm sildim hatta mutfaktaki halım lekelenmişti onu da temizledim. Ama buradan aldığım cosla halı temizleme benzeri dandik deterjan hiçbir işe yaramadı. Hala lekeler üzerinde duruyor ama yine de bayağı temizlendi. Deli gibi temizlik yaptım. Eşim de dayanamadı o da bana yardım etti biraz. Şimdi her yer pırıl pırıl. Ama inanılmaz derecede yoruldum. Belim ağrıyor. Yemek de yapmak gerekiyordu tabi hemen bir makarna haşlayıverdim yanına da salata. En güzel ve basit akşam yemeği. Bu kocaman temizlik gününün ardından bulaşıkları yıkamak tam bir eziyetti ama evim misler gibi oldu. Değdi yani bu yorgunluğa. Sonra da dayanamadım tüm enerjimi toplayıp bavulları hazırlamaya başladım. Seviyorum bu durumu. Heyecanla bavullara eşyaları yerleştirmek pek eğlenceli. Çoğunu hallettim sayılır zaten. Geriye ufak tefek şeyler kaldı. Onları da yarın eşimle birlikte halledeceğiz inşallah. Ama şimdiden üşeniyorum havaalanına gidip bavulları vermeye sonra binbir çeşit aramadan geçerek uçağa yerleşmeye. Tam bir stres yumağı. Uçak zaten ayrı bir eziyet oluyor benim için. Ne hikayeler yazıyorum havadayken bir bilseniz. Sevemedim gitti şu kanatlı demir yığınını. Sevimli olmasına pek sevimli ama yine de alışamadık birbirimize. Şimdi beklediğim gün yarın. Yarın eşim erken gelecek işten ve birlikte alışverişe çıkacağız ufak tefek bir şeyler alabilmek için sevdiklerimize. Sıcakta dolaşmak biraz zor olacak ama tabiki benim için süper zevkli olacak. Alışveriş yapmak bir numaralı hobim olmalı :) Tabi sonra onları da bavula yerleştirmek gerekecek. Olsun şikayetçi değilim. Ne kadar çok yorulursam aslında o kadar iyi uçakta uyurum hiç olmazsa. Bu da vaktin çok çabucak geçmesine sebep olacak. Ayrıca uçaktaki o güzel tatlıdan yemek için sabırsızlanıyorum krem şanti gibi bir şey ama süper lezzetli bence üzerinde de minik bir vişne oluyor genelde. Thy'nin yemeklerini seviyorum. Ama en çok da annemin yemeklerini..Bakalım annem bizim için neler hazırlamış..Sabırsızlıkla bekliyoruz havaalanındaki kavuşma anını.